Bütün kafeslerim boş

Uçurmuşum göğsümden

En zarif kuşlarını sevdanın

Tanrı dükkanı açıp gitmiş gibi

Çarşılar ıpıssız

Ne gelen var ne giden

Yığmışım tezgahın üstüne

Geçmiş günlerimi ben

Çırılçıplak

Bir ölü gibi

Yatıyor orta yerde mutluluğum

Ama ne fark eder!

Ha bre söküyorum ben

İşe yaramayan öğütleri

Pörsümüş kumaşlardan

Yarın olsa diyorum

Hele bir yarın olsa

Halbuki yarın olsa ne fark eder!

Susmalar sarıyorum ömrün yumağına yeniden

Uzuyor

Uzuyor

Ve daha da inceliyor susmalarım

En sonunda bir gün bir sivilce gibi uç verecek bütün dertlerim

Alnımda büyüyen bir tümöre dönüşecek bu yumak

Soluverecek sonu olmayan kafamda

Rengarenk fikirlerim

Diyebilirsiniz ki

-Yüksük oradaydı, makas da orada!

İsteseydin kesebilirdin bu umutsuzluğu

Ve dikebilirdin eskisinden daha güzel

Yenilgilerini korkularına

-Yo… İtiraz edecek değilim size

Haklısınız!

Bu zorbalar iktidara geldiğinde

Çalışmalıydım ben de

Alt etmek için onları

Bütün gücümle

Fakat olan oldu artık bir kere

Ah o güzelim tahammül etmek duygusu!

Yavru bir köpekmişim gibi sattı beni faşistlere!